Bütçe İflası İddiası: 2026 Gelir Planı, Hazineyi Dolaylı Vergilerle Kurtarma Girişimi!

​TBMM'deki 2026 Bütçe görüşmeleri, Hükümetin açıkladığı "kemer sıkma" politikalarının yükünü bir kez daha halkın sırtına yüklediği eleştirileriyle başladı. Resmi hedeflerdeki iyimser tablonun aksine, vatandaşın ve iş dünyasının kaygıları, bütçenin gelir artırıcı vergi düzenlemelerine odaklanmasıyla derinleşiyor. Muhalefet, iktidarın 2026 bütçesini, hazineyi dolaylı vergilerle kurtarmaya çalıştığı bir iflas bütçesi olarak eleştiriyor.

​İstatistikler ve Gerçekler

İstatistikler tek haneye indirme hedefini korusa da, gerçekleşen veriler bu hedefin bedelini gösteriyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın 2024 sonu için öngördüğü %36 seviyesindeki yıllık Tüketici Enflasyonu (TÜFE), sabit gelirli kesimin maaşlarını hızla eritti. Sendikalar ve muhalefet, 2024 yılının ilk yarısında uygulanan %20 civarındaki maaş artışlarının (enflasyon farkı dahil edilse bile) reel alım gücü kaybını telafi edemediğini belirtiyor. Özellikle konut kiraları ve temel gıda fiyatlarındaki %50'yi aşan artışlar göz önüne alındığında, aradaki reel kayıp farkı doğrudan vatandaşın cebinden çıkıyor. Bu durum, özellikle sabit gelirli memurlar ve emekliler için en büyük eleştiri odağını oluşturmakta.

Bütçenin gelir ayağını güçlendirmek amacıyla gündeme gelen vergi güncellemeleri, eleştirmenlere göre adaletsiz bir dağılım sergiliyor. Son bütçe gerçekleşmelerine göre, tüketim üzerinden alınan dolaylı vergilerin (ÖTV, KDV) toplam vergi gelirleri içindeki payının %65 ila %70 bandında seyretmesi, eleştirilerin temelini oluşturuyor. Bu oran, OECD ortalamasının (yüzde 50'nin çok üzerinde ve "krizin faturasının yine dar gelirli ve orta sınıfa çıkarılması" olarak yorumlanmakta. Uzmanlar, sermayeden alınan doğrudan vergi oranlarının (Gelir ve Kurumlar Vergisi) payının (%30-35) düşük kalmasını, adaletsizliğin somut göstergesi olarak eleştiriliyor.

Kemer Sıkma Kimin İçin? 

​Bütçe, bir yandan kamu harcamalarında kısıtlamaya gidileceğini öngörürken, diğer yandan bazı harcama kalemlerindeki artışlar iktidara yönelik çifte standart eleştirilerini güçlendiriyor.

​Kamu harcamalarında "kemer sıkma" talimatının, doğrudan halka hizmet veren Eğitim ve Sağlık gibi temel sosyal hizmetler ve yatırım bütçelerinde kısıtlama yaratması bekleniyor. Muhalefet, Temsil ve Tanıtım Giderleri gibi merkezi idare harcamalarında beklenen ciddi kısıtlamaların yapılmamasını, "kemer sıkmanın sadece halkın altyapı ve sosyal hizmetlerinden yapılması" olarak değerlendiriyor.

​Özel Sektör Çalışanları ve İş Dünyası

Yüksek seyreden dolaylı vergiler ve kamu harcamalarındaki kısıtlama sinyali, özel sektörde yatırım iştahını azaltarak istihdam ve ücret artışlarını baskı altında tutuyor. Bu durum, bütçe hedefleri arasında yer alan yüksek büyüme vaadinin tabana yayılması önündeki en büyük engel olarak görülüyor.

​İflas bütçesi 

​2026 bütçesi, sunulan veriler ve tartışmalar ışığında, Enflasyonla Mücadele adı altında uygulanan politikaların bedelini büyük ölçüde bireylere, memurlara, emeklilere ve özel sektör çalışanlarına yükleyen bir yapı sergiliyor. 

Muhalefet partileri, 2026 bütçesinin bir iflas bütçesi olduğunu, 2026 gelir planının hazineyi dolaylı vergilerle kurtarma girişimi olduğu görüşünde. Hükümetin bütçeyi hazırlarken, adil vergi reformu yerine kolay ve hızlı gelir getiren tüketim vergilerine yönelerek, ekonomik zorlukların faturasını adil olmayan bir şekilde dağıttığını savunuyor. Bütçe görüşmeleri, iktidarın şeffaflık ve adil gelir dağılımı konularında sınıfta kaldığı eleştirileriyle devam ediyor.







Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Parlamento Güvenliğinde Yeni Dönem Tartışmaları da Beraberinde Getirdi

TBMM Yönetiminden Yandaş Sendikaya Üst Düzey Kadro Kıyağı

Meclis Kreşinde “Din Eğitimi” Tartışması: Aileler Ayakta!