TBMM'de Erken Seçim Senaryoları: Ara Seçim Formülü ve Konuşulanlar

CHP'nin, 22 milletvekilini istifa ettirip Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunabileceği senaryosu, siyasetin gündemini yeninden alevlendirdi.

CHP ile ilgili bu senaryo kulislerde, sadece bir protesto değil, aynı zamanda siyasi bir satranç hamlesi olarak yorumlanıyor. 

Peki CHP neyi hedefliyor, AKP bu hamle karşısında nasıl bir pozisyon alacak?

CHP'nin milletvekillerini istifa ettireceği ve erken seçimi zorlayacak olan senaryosu sembolik bir hamle olarak gündeme gelirken, bu adımın Meclis içi dengeleri ve anayasal süreçler üzerindeki etkileri de tartışılmaya başlandı.

Olası bir istifa sürecinde neler yaşanır işte konuşulan senaryolar:

Meclis Başkanı'nın Yetkisi Sürecin Kilit Noktası

İstifaların TBMM gündemine alınması, Meclis Başkanı'nın takdirine bağlı. TBMM İç Tüzüğü’nün 49. maddesi uyarınca, Meclis gündemini belirleme yetkisi Meclis Başkanı’na ait olduğu için, söz konusu istifaların işleme konulup konulmayacağının belirsiz olduğu ifade ediliyor.

Meclis Başkanı'nın bu istifaları gündeme almaması durumunda CHP'nin stratejisinin ilk aşamada boşa düşeceği yorumları yapılıyor.

Ancak bu tavrın, kamuoyunda "AKP seçime gitmekten kaçıyor" algısını pekiştirebilir.

Hakkında Fezleke, yani dokunulmazlığın kaldırılması dosyası olan  vekiller gündemde. 

Seçici Müdahale Endişesi

İstifa edecek olan 22 vekilden bazılarının fezlekesi bulunuyor. Bu durumda, AKP’nin yalnızca fezlekeli vekillerin istifasını gündeme alması, Meclis aritmetiğini muhalefet aleyhine değiştirebilir. Bu senaryo, CHP’nin komisyonlardaki gücünü zayıflatabilirken, “seçici adalet” tartışmalarını da beraberinde getirebilir.

CHP kurmayları, bu olasılığı öngörerek istifaları toplu şekilde sunmuş olsa da, iktidarın stratejik ayrıştırmaya gidebileceği konuşuluyor. Bu ise, istifaların siyasi değil hukuki gerekçelerle ele alındığı izlenimini doğurmaya yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor.

Anayasa'nın 78. Maddesi: Erken Seçim İçin Kritik Eşik

Anayasa’ya göre, 30 milletvekilinin koltuğunun boşalması durumunda ara seçim zorunlu hale geliyor. TBMM şu anda 8 milletvekilliği boşalmış durumdadır. CHP’nin bu süreci kademeli istifalarla 30 vekil sınırına ulaştırabileceği ihtimali dillendirilirken, bu durumda dahi TBMM'nin ara seçim kararı alması gerekiyor. 

AKP’nin Meclis’teki çoğunluğu, bu kararı engelleyebilecek durumda. Bu da, süreci fiilen tıkama imkânı sağlıyor. Ancak muhalefet, bu tavrı “demokrasiye karşı direnç” olarak kamuoyuna sunabileceği belirtiliyor.

AKP İçin Çok Yönlü Bir Siyasi Risk

İktidar partisi AKP açısından süreç, ciddi açmazları da barındırıyor. İstifaların gündeme alınmaması, “Meclis kilitleniyor” eleştirilerine neden olabilir.

Yalnızca fezlekeli vekillerin üyelikten düşürülmesi, yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü bağlamında tartışma yaratabilir.

Ara seçime gidilmesi, ekonomik tablo ve kamuoyu yoklamaları nedeniyle AKP açısından riskli bir adım olabilir.

AKP’nin süreci tamamen bloke etmesi halinde ise, muhalefetin eline güçlü bir söylem malzemesi geçebilir. CHP, bu durumu “sandık korkusu” şeklinde çerçeveleyerek kamuoyunun dikkatini üzerine çekmeye çalışağı ifade ediliyor.

CHP'nin Stratejisi: Seçimi Kazanmak Değil, Kriz Yaratarak Siyasi Baskı Kurmak

CHP’nin 22 vekille başlatacağı söylenen istifa süreci, siyasi gözlemciler tarafından doğrudan bir erken seçim talebinden ziyade, AKP’yi siyasi ve ahlaki bir ikilemde bırakmayı hedefleyen bir hamle olarak değerlendiriliyor. Partinin amacı; iktidarı ya demokratik taleplere kulak tıkamakla ya da sandığa gitmekle yüz yüze bırakmak olarak değerlendiriliyor.

Ancak bu strateji yüksek risk içeriyor. CHP, Meclis’te sandalye kaybı yaşayabilir ve eğer kamuoyunu yeterince ikna edemezse, bu girişim “etkisiz bir siyasi şov” olarak algılanabileceği söyleniyor.

Siyasette Düğüm Derinleşiyor

Ankara siyasi kulislerinde, önümüzdeki günlerde yeni istifalarla 30 vekil barajına yaklaşılabileceği de senaryolardan biri olarak dile getiriliyor. Sürecin nereye evrileceği, Meclis Başkanlığı’nın tutumu, AKP'nin kriz yönetimi ve kamuoyunun vereceği tepkiyle belirleneceği dile getiriliyor.

Bu süreç, yalnızca bir erken seçim meselesi değil; Türkiye’de demokratik işleyişin, siyasal meşruiyetin ve parlamenter rejimin sınandığı kritik bir döneme işaret ediyor.

Öte yandan CHP lideri Özgür Özel'in bu plana sıcak bakmadığı da kendisine yakın çevreler tarafından dile getiriliyor.