Tarih Tekrar Tekrar Kanıtlandı: Zulüm Kazanamaz!
Türkiye, uzun süredir insan hakları ve demokrasi alanında uluslararası kuruluşlar tarafından eleştiriliyor.
Freedom House’un 2023 raporuna göre, Türkiye "özgür olmayan" ülkeler kategorisinde yer alıyor ve 100 üzerinden yalnızca 32 puan alarak, siyasi haklar ve sivil özgürlükler açısından ciddi bir gerileme sergiliyor. Amnesty International ve Human Rights Watch gibi kuruluşlar, ifade özgürlüğü, toplanma hakkı ve adil yargılanma hakkındaki ihlalleri sıkça gündeme getiriyor.
Son bir kaç gündür gençlerin kitlesel olarak gözaltına alınması ise bu zayıf karnenin yeni ve çarpıcı bir göstergesi olarak öne çıkıyor.
Gençlerin Gözaltıları
İstatistikler ve Gerçekler
Mart 2025’te, özellikle 21 Mart’tan itibaren İstanbul’da başlayan protestolar sırasında, İstanbul Barosu’nun açıklamasına göre 447 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden 177’si tutuklanırken, tutuklananların 20’si çocuk ve çoğunluğu ise üniversite öğrencisi. X platformunda paylaşılan bilgilere göre, ülke genelinde 2000’den fazla gencin gözaltına alındığı ve 301’inin tutuklu olduğu iddia ediliyor. Gözaltına alınanların yaş ortalaması 22 civarında; yarısından fazlası ya üniversite öğrencisi ya da üniversiteye hazırlanan gençlerden oluşuyor. Ayrıca, 400’den fazla gözaltı vakasından en az 20’sinin çocuk olduğu belirtiliyor. Bu rakamlar, henüz resmi makamlarca doğrulanmamış olsa da, mevcut tablonun ciddiyetini ortaya koyuyor.
Demokrasi ve İnsan Hakları Açısından Bir Eleştiri
Türkiye’nin insan hakları sicili, son yıllarda gazetecilerin, aktivistlerin ve muhaliflerin hedef alındığı davalarla zaten tartışma konusuydu. 2023’te ABD Dışişleri Bakanlığı’nın İnsan Hakları Raporu’na göre, Türkiye’de keyfi gözaltılar, uzun süreli tutukluluklar ve yargı bağımsızlığındaki sorunlar devam ediyor. Şimdi ise gençlerin, anayasal hakları olan toplanma ve ifade özgürlüğünü kullanırken gözaltına alınması, bu sorunların yeni nesillere de sirayet ettiğini gösteriyor.
Freedom House verilerine göre, Türkiye’nin siyasi haklar skoru 2013’ten bu yana istikrarlı bir düşüş sergiliyor; 2013’te 3.5 olan skor, 2023’te 2’ye geriledi (7 üzerinden, 1 en kötü). Bu, seçimlerin adilliği, muhalefetin baskı altına alınması ve sivil toplumun susturulması gibi unsurları yansıtıyor. Son gözaltılar, bu tabloya gençlerin demokratik hak taleplerine verilen orantısız tepkiyi ekliyor. X’te bir kullanıcının “slogan bile atmadı, elinde sadece bayrak vardı” şeklindeki paylaşımı, gözaltıların gerekçelerinin ne kadar muğlak ve keyfi olabileceğini düşündürüyor.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi geçmişte Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala gibi isimlerin siyasi nedenlerle tutulduğu davalarda defalarca mahkum etti. Ancak bu kararlar uygulanmadı, bu da yargı sisteminin bağımsızlığına gölge düşürüyor. Gençlerin son gözaltıları, uluslararası toplumun dikkatini bir kez daha Türkiye’ye çevirebilir. İçeride ise, bu olaylar gençler arasında öfke ve hayal kırıklığını artırıyor; çünkü geleceklerini şekillendirme hakları ellerinden alınıyor gibi görünüyor.
Karanlık Bir Gelecek mi?
Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi karnesi, gençlerin son gözaltılarıyla bir kez daha zayıflığını ortaya koydu. 2000’den fazla gencin gözaltına alınması, 301’inin tutuklanması ve yüzlercesinin adli kontrolle serbest bırakılması, devletin muhalif sesleri bastırma politikasının yeni bir boyutunu gösteriyor. İstatistikler ve olaylar, Türkiye’nin özgürlükler ve demokrasi yolunda ilerlemek yerine geriye gittiğine işaret ediyor.
Eğer bu baskı politikaları devam ederse, genç nesillerin umudu ve ülkenin demokratik geleceği ciddi bir tehdit altında kalabilir. Toplum bilimciler; "Güç zorbalıkla değil, halkın iradesiyle ayakta kalır." derken, Halkın iradesinden daha güçlü bir irade'nin olmadığı da unutulmamalıdır.
Yorumlar
Yorum Gönder