Kayıtlar

Nisan, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kanal İstanbul'un Görünmeyen Faturası: Su Krizi ve Kıtlık Tehlikesi!

Resim
Kanal İstanbul projesi, toplumun her kesiminden yükselen tepkilere rağmen iktidar tarafından sessizce ilerletilmeye çalışılıyor.  İnşaat Mühendisleri Odası ve diğer meslek kuruluşlarının raporlarına göre, proje sadece çevreyi değil, İstanbul'un geleceğini de tehdit ediyor. " İstanbul'u Besleyen Topraklar Ranta Kurban Ediliyor" TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, projenin çevresindeki konut projeleri ve imar çalışmalarına sert tepki gösteriyor. "Ayçiçeği ve tahıl deposu olan bu verimli topraklar, rant uğruna yok ediliyor. İstanbul gibi dev bir metropolün su ve gıda ihtiyacı bu topraklardan karşılanıyor. Bu bölgeleri kaybedersek, sadece İstanbul değil, tüm Marmara kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya kalacak" uyarısında bulunuyor. " Baraj Havzaları İmara Açılıyor: Su Krizi Kapıda" Proje güzergahındaki su havzalarının da yapılaşmaya açılması, uzmanları endişelendiriyor. "Baraj havzalarını imara açarsanız, bu kente suyu nereden getir...

İtibar Zor Kazanılır, Kolay Kaybedilir: Sabiha Gökçen'deki Bağış Kutuları ve İktidarın Kızılay Karnesi!

Resim
Sabiha Gökçen Havalimanı'nın kalabalığı arasında yan yana duran üç bağış kutusu, aslında Türkiye'nin son dönemdeki en acı tartışmalarından birinin sessiz tanığı gibi. UNICEF, Türk Kızılay ve LÖSEV logolarıyla bezenmiş bu kutulardaki doluluk oranları, ilk bakışta hayırseverliğimizin bir göstergesi olarak algılanabilir. Ancak biraz daha dikkatli bakıldığında, özellikle Kızılay kutusundaki gözle görülür azalma, "itibar zor kazanılır, kolay kaybedilir" atasözünü acı bir şekilde hatırlatıyor. Yıllarca Türk halkının gözünde yardımlaşma ve dayanışmanın sembolü olmuş Kızılay, son dönemde peş peşe gelen skandallarla adeta bir itibar erozyonuna uğradı. Depremzedelere çadır satması, bağışlanan konserveleri birilerine peşkeş çekildiği iddiaları, liyakatsiz atamalar ve şeffaflık sorunları... Tüm bu gelişmeler, Kızılay'a duyulan güveni derinden sarstı. Peki, Kızılay'ı bu hale getiren neydi? Elbette ki bu durumun birden çok sebebi var. Ancak göz ardı edilemeyecek...

Memişoğlu’nun Çağ Dışı Zihniyeti: Aile Çocukla mı Tanımlanır?"

Resim
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun bir televizyon programında sarf ettiği “Çocuksuz aile olmaz, sadece karı koca olursunuz” ve sezaryen doğumun tıbbi zorunluluk dışında tercih edilmemesi gerektiği yönündeki açıklamaları, Türkiye’de infial yarattı.  Bakan’ın bu sözleri, toplumun her kesiminden “ayrımcı”, “bilim dışı” ve “vicdansız” olarak nitelendirilirken, sosyal medyada başlayan öfke dalgası sokaklara taştı. Kadın hakları savunucuları, sağlık uzmanları, sivil toplum kuruluşları ve muhalefet partileri, Memişoğlu’nu topa tutarak istifa çağrısında bulundu.  “ Aile Çocukla mı Tanımlanır? Bu Sözler Toplumu Yaraladı!” Memişoğlu’nun “çocuksuz aile olmaz” ifadesi, özellikle çocuk sahibi olamayan çiftler, tüp bebek tedavisi gören aileler ve çocuk istemeyen bireyler tarafından “aşağılayıcı” bulundu. Sosyal medyada #AileSevgiyleTanımlanır etiketiyle patlama yapan tepkiler, ailenin sevgi, saygı ve dayanışma gibi değerlerle var olduğunu haykırıyor. Bir X kullanıcısı...

Erdoğan'a Hakaret Suçlamasıyla Çocuklar Bile Yargılanıyor: Hakaret Davalarında Korkutan Artış!

Resim
Nedenleri ve Analizi Türkiye’de son yıllarda “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla açılan davaların sayısında çarpıcı bir artış yaşanıyor. Özellikle 2014 yılında Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan döneminde davaların sayısının 53 bin 60'a yükselmesi dikkat çekiyor.  Buna karşılık, önceki cumhurbaşkanları döneminde açılan hakaret davalarının toplamda 300-400’ü geçmediği görülüyor. Bu dramatik fark, Türkiye’nin siyasi ve hukuki atmosferinde önemli değişimlere işaret ediyor.  Rakamlarla Hakaret Davaları Çocukların bile yargılandığı bu artış neden?  Bu durum, Türkiye siyaseti ve hukuku açısından ne anlama geliyor? Adalet Bakanlığı verilerine ve çeşitli haber kaynaklarına göre, Erdoğan’ın 2014-2020 yılları arasındaki cumhurbaşkanlığı döneminde “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 160 binin üzerinde soruşturma başlatıldı ve bu soruşturmalardan 35 binden fazla dava açıldı. 2021 itibarıyla bu davalarda yargılanan kişi sayısı 38 bini aşarken, 3 bin 625 kişi ...