Karadeniz Mizahı Kitaplaştı: Çağrı Cora’dan “Kırmızı Noktalı Temel Fıkraları”
Karadeniz’in dillere destan espri anlayışı, sokaklardan meclis salonlarına dek yankılanırken, şimdi de beş ciltlik özel bir seriyle okurlarıyla buluşuyor.
İngilizce Öğretmeni Çağrı Cora’nın kaleme aldığı “Adacuk’lu Yobol’li (Kırmızı Noktalı) Temel Fıkraları” kitap dizisi, Türk mizah geleneğinin ve özellikle Karadeniz insanının sivri zekâsını, hazırcevaplığını ve sınır tanımayan espri anlayışını gözler önüne seriyor.
Her biri farklı bir tat taşıyan bu beş ciltlik seri, klasik Temel fıkralarına “kırmızı nokta” uyarısıyla yeni bir soluk getiriyor. Bu kitaplar, sadece güldürmekle kalmıyor, aynı zamanda toplumun eğlenceli tarafını da sorgulatan bir içerik sunuyor.
Kulislerden.blogspot.com’a konuşan Yazar Çağrı Cora, yetişkin mizahının yanı sıra yerel kültürün diliyle yazdığı bu fıkraları, okuru zaman zaman kahkahalara boğup zaman zaman da düşündürmek amacıyla kaleme aldığını belirtiyor. Cora, “Espri, bu toplumun vazgeçilmez bir geleneğidir. Ne yazık ki son yıllarda sosyal ve ekonomik sıkıntılar toplumumuza gülmeyi unutturdu. Anadolu'nun geçmişten gelen espri anlayışı aynı zamanda hoşgörünün de bir göstergesidir” diyor.
Anadolu Mizahının Zengin Mozaiği
Anadolu’nun renkli kültürel mozaiğine vurgu yapan Cora, mizah anlayışının Ermeni, Rum, Yahudi, Laz ve Karadenizlilerde de kendini gösterdiğini ifade ediyor ve "Ermeni mizahı, genellikle ince zekâ ve iğneleyici esprilerle öne çıkarak hayatın zorluklarını tiye alır ve dayanıklılığı vurgular.
Rum mizahı, neşeli ve abartılı anlatımlarla doludur; günlük yaşamın absürtlüklerini sıcak bir alaycılıkla işler, genellikle kahkaha ve topluluk ruhuyla beslenir.
Yahudi mizahı ise derin bir ironi ve kendine has bir melankoli taşır; tarihsel acılardan süzülen bu mizah, zekice kelime oyunlarıyla hayatta kalmayı kutlar."
Cora’ya göre, bu üç kültür de Anadolu’nun çok kültürlü dokusunda, acıyı ve neşeyi harmanlayarak mizahı bir başa çıkma mekanizması olarak kullanıyor.
Laz ve Karadeniz Mizahı: Coşkulu ve Pratik
Laz ve Karadeniz mizahının daha hareketli ve coşkulu bir tarza sahip olduğunu belirten Cora, sözlerine şöyle devam etti: “Laz mizahı, pratik zekâ ve absürt durumlarla doludur; genellikle doğaçlama ve abartılı hikâyelerle dinleyeni şaşırtır, örneğin ‘Denizden hamsi yerine balina çıktı!’ gibi uçuk benzetmelerle güldürür. Karadeniz mizahı da benzer şekilde pratik ve hızlıdır; fıkralar, atışmalar ve günlük hayatın komik yanlarını öne çıkaran kısa, vurucu esprilerle şekillenir. Her iki mizah da, Karadeniz’in dalgalı ruhunu yansıtır; neşeli, biraz inatçı ve her daim hayat dolu. Bu farklı mizah anlayışları, Anadolu’nun ortak paydası olan samimiyet ve insan odaklılık etrafında birleşiyor.”
Temel karakteri, Karadeniz insanının pratik zekâsını, doğallığını ve hayata karşı güler yüzlü bakışını temsil eder. Cora’nın kitaplarında ise bu figür daha özgür, daha pervasız ve zaman zaman “kırmızı çizgileri” aşan bir tiplemeyi ortaya koyuyor. Ancak bu durum, Türk espri anlayışının en temel özelliklerinden biridir: Tabularla oynayan ama bunu samimiyet ve zekayla yapan bir mizah.
Yerel’den Evrensele: Yobol’li Mizahı
Kitap kapağında adı geçen “Yobol’li” ve “Adacuklu” tanımı, yerelliği vurgularken evrensel espri kodlarını da işaret ediyor. Günümüzde sosyal medya ile dönüşen Karadeniz fıkralarını kitaplaştırmak, bir tür arşivleme çabası olarak değerlendirilebilir.
Mizah, Direncin Bir Biçimidir
Çağrı Cora’nın kaleme aldığı bu eser, sadece güldürmek için değil, toplumsal baskıların mizah yoluyla nasıl hafifletilebildiğini de ortaya koyuyor. Özellikle kırmızı noktalı içeriklerle, yetişkin mizahının Türkiye’deki sınırlarını ve kabullerini de yeniden mercek altına alıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder